
Atalarımızın bir sözü var, tamda bu durum ile ilgili "Güneş çarığı, çarık da ayağı sıkar". Mutlaka başımıza gelmiştir, işyerinde, okulda, arkadaş grubunda... Ailevi sebepten yada kız arkadaşında belkide iş yaşamından sıkılmıştır ve gelir size çatar. Kızarsınız, darılırsınız ve ne olur sizde bir başkasına çatarsınız.
Hiyararşi de bu şekildedir. Biri en başta, yetkileri enfazla olan kişi "Müdür". Onun muhattap olduğu o kadar kişi vardır ki pozisyonu gereği, tabi çoğude mevkidaşı. Yani anlayacağınız deşarj olmak için yada yetkilerini biraz daha hafifletmek için desek daha dorğu olacak :) birilerine ihtiyacı olur.
İşte tan bu noktada "Yöneticiler" devreye girer ve müdür beyin iş yükünü hafifiletir ve daha da akılcı fikirler yaratması için ona yardımcı olurlar. Bu konuda da yöneticilere ayrılmış kısımlar vardır. Bu kısımlarda uzmanlaık seviyeleri artmaya başlar. Yapılan işçilik ve verilen emek aşağıya inikçe artar ve üstlerin hayal güçlerinde canlandırdıkları düşünceler hayat bulmaya başlar. Bu durumdaki işin ne durumda olduğunu müdür bey bilmez, buradaki durumu yöneticiler bilmekle yükümlüdür. Müdür bey istedği bilgiyi yönetici arkadaşlardan alır ve bu kadarını bilir.
Hiyerarşik durumda yukarıdan aşağıya indikçe yetki ve sorumluluklar azalırken, teknik bilgi ve uzmanlıklar artar.
Herkese Mutlu Günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder